Size Kuaybe Gider 'i anlatamaya bir yandan da üzerimde taşımaya doyamıyorum! Her parçası öyle güzel, öyle üzerime '' cuuuk! '' ki, sanki benim için biçmiş tüm koleksiyonu. İşte daha önce BURADA o müthiş pelerin gömleğimi göstermiştim. O hafta içinde sipariş veren bir kaç kişiden teşekkür maili aldım, gerçekten işçiliğin, gömleğin ne güzel olduğunu söyleyen. Şimdi o müthiş yeşil elbiseyi gösterme vaktidir o halde dedim :)

Nasıl bir kesimdir, nasıl bir modeldir ki sizi mevcut boyunuzdan daha uzun, belinizi daha ince göstersin. Kuaybe Gider bu işi biliyor diye boşuna demiyorum. Kumaş öyle özenle seçilmiş ki yine, hafif bir rüzgar ile yağ gibi akıyor...

Uyumsuzluğun uyumunu çok seviyorum. Bazı renkler, bazı parçalar var ki çok ayrı uçlarda olsa bile bir araya geldiğinde harika oluyor. Yeşil ve kırmızı birlikteliğini de böyle düşünüyorum. Bu elbisenin en iyi tarafı ise nasıl kombinlerseniz ona uygun kullanabiliyorsunuz. Gündüze uyarlanmış hali dışında çok rahat bir gece davet elbisesi de olabilir. Mesela ben yaka kısmında ki bağı günlük olarak, daha spor kullanmak istediğim için bağlamadım.

Çok eski arkadaşlarım ile buluşma düzenlediğimiz gün tercih ettim Kuaybe Gider elbisemi ve kızların her birine elbise için adres yazdım cafe peçetelerine, yolda ise 2 kere durdurup sordular. Yakından görmek ile şu fotoğraflarla görmekten çok başka inanın. Dolabımın en sevdiğim parçalarından biri oldu.Yine aynı şekilde başka bir gün, mor bir bandana mor kemer ile kombinlemiştim. Fotoğraf makinem o gün bozuk olduğundan fotoğraflayamamıştım kısmet yeşil-kırmızı kombine imiş :)

Clutch' ım ise Marcatelli marka, kırmızı kuru kafalı desenli çok sevdiğim!

Kuaybe Gider 'in bu müthiş elbisesine BURADAN kuru kafalı clutch ise BURADAN ulaşabilirsiniz!

Bugünün kombinini, elbiseyi, clutch beğendiniz mii? :)

Bir süre buralarda olmayabilirim ama yine beni twitter üzerinden BURADAN facebook adresim BURADAN, İnstagram dan '' nimostyloblog '' olarak düğün hazırlık sürecimi takip edebilirsiniz. Oradan bir çok hazırlığımı ve istanbul 'da yapacağımız çeşitli buluşmaları anlık olarak yayınlayacağım :)

Beni özleyin anacım :D

Eeee geldik mi çeyiz yazılarının artık büyüüük eşya kısımlarına :) 

İnciğimden cıncığımdan bıkan, beni süreçte keyifle takip edip yeni ürünler keşfeden herkese teşekkürler. Artık bu süreç yavaşlıyor ara ara '' cee ee !'' deyip kaçacağım. Yarından itibaren İstanbul 'da olacağım sevgilim geldikten sonra artık ev, eşya, dekorasyon, yerleştirme işleriyle boğuşacağım.

Şimdi gelelim beyaz eşyalara.

Bu süreçte çok araştırdım, benim için fiyat ve performans orantısı çok önemli idi. En yakın 3 arkadaşım Hotpoint alıp çok memnun kalınca bende ufak bir sosyal medya araştırması yaptım şöyle ki, twitter ve facebook üzerinden kullanıcı yorumları istedim. Ve cevaplayan herkes çok memnun olduğunu belirtti , memnun olmayan komşularından arkadaşlarından da bahsedenler oldu tabii. Ama beyaz eşyanın kesinlikle şans işi olduğu gibi bir gerçek var. Annem bulaşık makinalarının ilk çıktığı dönemlerde çok ünlü bir markanın makinasını alıp 2 senede hurdacıya vermek durumda kaldı oysaki anneannem gazeteden biriktirdiği kuponlarla aldığı adı sanı olmayan markanın makinasını hala kullanıyor :)

Bu nedenle fiyatları ne çok pahalı ne de çok düşük olan Hotpoint i tercih ettim. Bu sayede en son çıkan ürünlerini alabildim ;)

İlk olarak çamaşır makinamdan başlayalım,

10 kg yıkama + 7 kg 'da kurutma özelliği var yani bir taşla iki kuş. Makinadan çamaşırları çıkarmadan kurutup alabileceğim :) Bir çok özelliği de var ama benim için en önemlisi sessiz olması, dilersem kısa süreli yıkama sağlayabilmem, havalandırma özelliği, yüksek kg olması idi. Çok severek aldım, hemen açıp bişiiiler yıkayıp kurutmak için can atıyor :D

7 lt su tüketimi ile 14 kişilik yemek takımı ve 2 tencere alacak kadar büyük iç hacmi ile gönlümü feth eden bir makina idi. Hem az su harcayacak hemde kalabalık misafir bulaşığını içine almalıydı benim makinem. Kaç programı var beni pek ilgilendirmiyor öyle ki sormadım bile :) Sadece için asansörlü oluşu ve mesela evden çıkarken saati ayarlayıp çıktığımda o saatte otomatik yıkayacak olmasını biliyorum, diğer özelliklerini sormayın. Bilmiyorum :)

Fırının görünümü eski tip makinelere benziyor değil mi? Benim ilk dikkatimi çeken şey de bu idi. Hotpoint te başka ankastre fırın modeli olmadığından seçme şansım yoktu ama sevdim. Ocak üstü ve içi geniş 4 adet fırın tepsi alıyor. Gerçi tepsileri pek küçük ama o kadarda olsun. Tepsi tepsi börek açacak halim yok ya :P Fırında ise sevdiğim özellik dijital olmaması, süre kısmı dijitallerde hemen bozuluyor bu eski usul '' zıııııırrrr '' diye ötüyor ya, çok hoş :)

Süpürgemi farklı bir yazıyla yazmak istiyordum ama bundan sonra çok vaktim olmaz korkusuyla takip edenler olduğunu bildiğimden bu yazıya sıkıştırayım istedim. Süpürge bizim , özellikle sevgilim için çok önemli bir konu idi. Kesinlikle evde yapılan temizliğe özellikle süpürge sesine tahammülü yok. Ne olursa olsun sessiz olsun gerekirse dünya para olsun üstünü ben tamamlarım diyordu. Bu konuda çok araştırdım çok süpürge sesi dinledim, performanslarını inceledim fakat son tercihim Rowenta Silence Force Extereme oldu.

Fiyat performans orantısı çok iyi bi kere. Sesi varla yok arası, çekim gücü inanılmaz. Bunun toz torbasızı ile arasında 150 tl gibi bir rakam vardı ben bunu seçtim. O farkı bir torba için vermek istemedim. Kırk yılın başında değiştiriveririm nolucak dedim :)

Çok alakasız olacak ama geçen tTpe Home 'dan aldığım bu romantik sevimli ciciyi de gösterip bitireyim yazımı ;)

Ben artık o '' home '' bulmak için yarın İstanbul 'a uçuyorum.

Bir süre '' Nimo Evlilik Telaşında '' yazısı yok ama dönüşte elim dolu dolu geleceğim inşallah! Fark ettiyseniz teskere sayım sayacı sıfırlandı ve yerine artık düğün için sayalım dedim. Kaldığımız yerden saymalara devam :)

RENKLİ GÜNLER ^_^

Haftanın ilk günü sendromu bir Pazartesi diliyorum herkese :)

Bugün size daha önce yazmadığım China Glaze Cracle seriden Oxidized Aqua bahsedeyim istedim. Çatlayan ojeleri çok çok sevmesemde, insana arada değişikliğin iyi geldiği gibi bazende çok seviyorum :) Mesela ayda bir de olsa kullanıyorum...

China Glaze Oxidized Aqua Crackle Glaze Metal mavi tonlarda. Alt zemine koyu renk ile kullanıldığında çok seviyorum. Siyah, koyu yeşil, koyu mor, koyu mavi, bordo... 

Ama illa ki koyu. 

China Glaze çatlayan ojeleri diğer markalara göre biraz daha kaprisli ama dokusu da diğerlerine göre daha güzel. Yeni alacaklara tavsiyem kalın kat yerine ince kat halinde uygulamaları.

Alt zemin olarak seçimim yeni Golden Lady kokulu ojelerden koyu mavi olan okyanus ferah kokulu olan. Bu sıralar kokulu ojeler elimde oyuncak gibi, hele bide koku mixleri denemeleri yapmaya başladım bir tırnağa iki renk iki koku, hemen yanındaki tırnağa başka iki renk iki koku :)

Daha önce yaptıp, çektiğim Crackle seriden Black Mesh ve yine Oxidized Aqua alt zemini kırmıyla kullanmıştım onların görüntülerini buldum, fikir olsun diye paylaşmak isterim.

China Glaze Crackle ojeler aynı tarz dan sıkılıp, değişiklik arayanlar için iyi bir kaçış. Bir ayda iki ayda bir alt zemin üst zemin rengiyle oynayarak farklı manikürler yapabilirsiniz. Nerden bulunur diyenler için ise kozmetik site üzerinden BURADAN ulaşabilirsiniz ;)

Sizin var mı severek kullandığınız bir çatlayan oje renginiz?