Heyyy ahali ben geldiiim :)
Önce şehit sonrasında deprem haberleri ile ara verdiğim bloguma birde bayram gezmeleri eklenince ben sizi , sizde beni özlediniz biliyorum ...
O kadar çok şey biriktirdim ki anlatmaya, göstermeye .. Sanırım özlediğiniz Nimo'dan her an sıkılabilirsiniz :))
''Heey Nimo nerelerdesin ? '' diye halimi hatrımı soran, beni merak eden, gözünün aradığı ne çok takipçim varmış görmüş oldum :)
Takip edenler bilir, 2 haftalığına güzel bir Karadeniz gezisine çıktım bayram bahane :D
Uzun süredir, ki bu süre yaklaşık 2 sene, sanal dünyadan tanıdığım sevgili RENGİM DESİGN / DERYA ile dolu dolu 3 gün geçirdik . Benim Karadeniz insanım bambaşka yaa, o enerji hiç bitmez ! Ben yine asimile oldum uzak kalarak, deryayı gerçekten tanımanızı isterim :) Bi kuş sütü ile beslemedi beni ... Buluşacağımız ilk gün beni o yağmurda saatlerce sokaklarda bekledi, tabii bende hazırlıksız yakalanıp ayakkabım su dolsa bile o halde gittim, iyi ki de gittim :) En sevdiğim broş tasarımlarımdan olan LOVELY KEÇE BROŞ ' u bana hediye etti :) Sıcak bir kahvenin yanında kırk yıl hatır şuraya dursun, el bebek gül bebek misafir etti beni..
Sonrasında yine yağmurlu başka bir günde beraber tost yedik..
- '' Sen hiç tost yediğini mi sanıyorsun kimse burdan iyi tost yapamaz ! ''
- '' eee şeyy Deryacıım yemesek şiştim zaten burda iyice, herkes bir şey yediriyor bana ''
- '' Vallahi ben anlamam , seni oraya götürüceğim o tost yenecek ''
Bu konuşma balonlarının galibi tabii ki Derya! Siz hiç bir Karadenizliye ''HAYIR'' dediniz mi? Bence demeyin, yormayın o çeneyi :D
Deniz manzarası , hoş sohbet, kahkahalar eşliğinde yenen tostun sonrasında '' iyi ki getirdin kızım beni buraya ne güzelmişş '' diyerek Derya'ya hak verdim, evet ben daha önce gerçekten hiç tost yememişim :)))
Derya ile bir buluşma daha yapacak, onun o güzel kedisi, Deniz' i sevmeye , annesinin lezzetli yemeklerini yemeye gidecektim ki aksilikler oldu .. Telefonlaşarak vedalaşmak zorunda kaldık :( Beraber hiç fotografımız yok, evet! Çünkü Derya fotograf çektirmeyi sevmiyor, bende saygı duyarak teklif bile etmedim. Biraz daha merak edin hihihihi <3
Karadeniz macerası içinde ev, sahil, Ordu-Ünye-Giresun arası dokunan mekik derken 2 haftayı sonlandırdım... Geriye fotograflar kaldı...
Hadi sizde onları incelerken, ben bloğumu nasıl modifiye ederimdiye düşüneyim :) Malum önümüzde bir '' BÖ!'' yarışı var ;)
Tabii ben o kadar çok yazılması gerekn konu, ürün, hediye,basın, ne giydim postu biriktirdim ki, neyi ne zaman nasıl yayınlamalıyım bunlarında bir taslağını çıkarayım değil miii???
SİZLERİ , BLOĞUMU ÇOK ÖZLEDİM ...
Ve bomba gibi döndüm..
Şimdi Karadeniz fotograflarını paylaşırken ne ne imiş bir taraftan da anlatayım :)
Acıkırsınız diye öğle saatlerini seçtim bilerek :)
Batı ve orta Karadenizliler bilir.. Bu bir taflan turşusu efenim. ''Taflan'' üzümümsü bir meyve, ister o halde ister turşusu kurulup yenebiliyor. Ben ki meyve haliyle ağzıma sokmam, gel gelelim ki turşusuna bayılırım ! Giderseniz mutlaka tadına bakmadan dönmeyin !
Hani kulaktan kulağa efsane olan, nerde bir Karadenizli görseniz '' bizim oraların pidesi gibi değil bunlar yaa '' cümlesi var ya ! Hah, işte Ünye-Çakırtepe nin üstüne tanımam pide konusunda! Kapalı olarak ta tercih edebilirsiniz ben açık seviyorum.
Eee pek tabii olmazsa olmaz, karadeniz hamsisi :) Bu gezide Nişanlım bizimle beraber idi, çarşıda gezerken balık tezgahlarındaki rakamı görüp '' tanesi mi 1.50 TL '' deyiverdi :))) Bizde hamsi bol, hangi eve gitseniz bu mevsimde hamsi pişer , hatta bayram diye fiyatlanmış, biz gitmeden bir hafta önce 1 TL' den satılıuyormuş, sevgilim diyor ki daha geçen hafta 15 tl' ye kendi ellerimle aldım :)))
Birde Ordu' nun meşhuuur Boztepesi var ... Yeni yapılan teleferik sayesinde artık orayı çıkıp, manzarın keyfine doymak artık çok kolay! Tabii havalar şimdi yağmurlu ve soğuk, pek keyfi olmuyor ama yazın mükemmel olacağına eminim ...
'' Biz niye hiç yapmadık şu pozu '' dedik ve sevgilim beni bende onu çektim :)) Sonrasında o makina ile bende telefonumla teleferikten manzarayı fotografladık !!
arada geçen günlerde naptık hatırlamıyorum ki fotograflamamışım bile :)
Geldik bayram gününe, anneanne, ded evi tabii hazırlıklar yapıldı,
Su böreği ve fındıklı baklava !! İmdaaaat kaloriiiiiiiii !!!
Tabii ded evi albümleri karıştırmadan olmaz :) Hatta bir kaç çocukluk fotografımı size göstermek için fotografladım . Buyrun küçük nimo :)
Şimdilik bu kadar ama döneceğim :)
Herkese sevgiler :)))
Önce şehit sonrasında deprem haberleri ile ara verdiğim bloguma birde bayram gezmeleri eklenince ben sizi , sizde beni özlediniz biliyorum ...
O kadar çok şey biriktirdim ki anlatmaya, göstermeye .. Sanırım özlediğiniz Nimo'dan her an sıkılabilirsiniz :))
''Heey Nimo nerelerdesin ? '' diye halimi hatrımı soran, beni merak eden, gözünün aradığı ne çok takipçim varmış görmüş oldum :)
Takip edenler bilir, 2 haftalığına güzel bir Karadeniz gezisine çıktım bayram bahane :D
Uzun süredir, ki bu süre yaklaşık 2 sene, sanal dünyadan tanıdığım sevgili RENGİM DESİGN / DERYA ile dolu dolu 3 gün geçirdik . Benim Karadeniz insanım bambaşka yaa, o enerji hiç bitmez ! Ben yine asimile oldum uzak kalarak, deryayı gerçekten tanımanızı isterim :) Bi kuş sütü ile beslemedi beni ... Buluşacağımız ilk gün beni o yağmurda saatlerce sokaklarda bekledi, tabii bende hazırlıksız yakalanıp ayakkabım su dolsa bile o halde gittim, iyi ki de gittim :) En sevdiğim broş tasarımlarımdan olan LOVELY KEÇE BROŞ ' u bana hediye etti :) Sıcak bir kahvenin yanında kırk yıl hatır şuraya dursun, el bebek gül bebek misafir etti beni..
Sonrasında yine yağmurlu başka bir günde beraber tost yedik..
- '' Sen hiç tost yediğini mi sanıyorsun kimse burdan iyi tost yapamaz ! ''
- '' eee şeyy Deryacıım yemesek şiştim zaten burda iyice, herkes bir şey yediriyor bana ''
- '' Vallahi ben anlamam , seni oraya götürüceğim o tost yenecek ''
Bu konuşma balonlarının galibi tabii ki Derya! Siz hiç bir Karadenizliye ''HAYIR'' dediniz mi? Bence demeyin, yormayın o çeneyi :D
Deniz manzarası , hoş sohbet, kahkahalar eşliğinde yenen tostun sonrasında '' iyi ki getirdin kızım beni buraya ne güzelmişş '' diyerek Derya'ya hak verdim, evet ben daha önce gerçekten hiç tost yememişim :)))
Derya ile bir buluşma daha yapacak, onun o güzel kedisi, Deniz' i sevmeye , annesinin lezzetli yemeklerini yemeye gidecektim ki aksilikler oldu .. Telefonlaşarak vedalaşmak zorunda kaldık :( Beraber hiç fotografımız yok, evet! Çünkü Derya fotograf çektirmeyi sevmiyor, bende saygı duyarak teklif bile etmedim. Biraz daha merak edin hihihihi <3
Karadeniz macerası içinde ev, sahil, Ordu-Ünye-Giresun arası dokunan mekik derken 2 haftayı sonlandırdım... Geriye fotograflar kaldı...
Hadi sizde onları incelerken, ben bloğumu nasıl modifiye ederimdiye düşüneyim :) Malum önümüzde bir '' BÖ!'' yarışı var ;)
Tabii ben o kadar çok yazılması gerekn konu, ürün, hediye,basın, ne giydim postu biriktirdim ki, neyi ne zaman nasıl yayınlamalıyım bunlarında bir taslağını çıkarayım değil miii???
SİZLERİ , BLOĞUMU ÇOK ÖZLEDİM ...
Ve bomba gibi döndüm..
Şimdi Karadeniz fotograflarını paylaşırken ne ne imiş bir taraftan da anlatayım :)
Acıkırsınız diye öğle saatlerini seçtim bilerek :)
Batı ve orta Karadenizliler bilir.. Bu bir taflan turşusu efenim. ''Taflan'' üzümümsü bir meyve, ister o halde ister turşusu kurulup yenebiliyor. Ben ki meyve haliyle ağzıma sokmam, gel gelelim ki turşusuna bayılırım ! Giderseniz mutlaka tadına bakmadan dönmeyin !
Hani kulaktan kulağa efsane olan, nerde bir Karadenizli görseniz '' bizim oraların pidesi gibi değil bunlar yaa '' cümlesi var ya ! Hah, işte Ünye-Çakırtepe nin üstüne tanımam pide konusunda! Kapalı olarak ta tercih edebilirsiniz ben açık seviyorum.
Eee pek tabii olmazsa olmaz, karadeniz hamsisi :) Bu gezide Nişanlım bizimle beraber idi, çarşıda gezerken balık tezgahlarındaki rakamı görüp '' tanesi mi 1.50 TL '' deyiverdi :))) Bizde hamsi bol, hangi eve gitseniz bu mevsimde hamsi pişer , hatta bayram diye fiyatlanmış, biz gitmeden bir hafta önce 1 TL' den satılıuyormuş, sevgilim diyor ki daha geçen hafta 15 tl' ye kendi ellerimle aldım :)))
Birde Ordu' nun meşhuuur Boztepesi var ... Yeni yapılan teleferik sayesinde artık orayı çıkıp, manzarın keyfine doymak artık çok kolay! Tabii havalar şimdi yağmurlu ve soğuk, pek keyfi olmuyor ama yazın mükemmel olacağına eminim ...
'' Biz niye hiç yapmadık şu pozu '' dedik ve sevgilim beni bende onu çektim :)) Sonrasında o makina ile bende telefonumla teleferikten manzarayı fotografladık !!
Aşağıya tekrar indiğimizde deniz böyle idi ! Hani derler ya Karadeniz insanı inatçıdır, terstir, durduğu yerde duramaz, sakin olmaz diye ! ee deniz bile durulmaz ki bizde, nasıl öyle olalım :))
Manzara enfes lakin dediğim gibi inanılmaz soğuk, iner inmez bir mado salep pek tabii içimizi ısıttı ...
arada geçen günlerde naptık hatırlamıyorum ki fotograflamamışım bile :)
Geldik bayram gününe, anneanne, ded evi tabii hazırlıklar yapıldı,
Su böreği ve fındıklı baklava !! İmdaaaat kaloriiiiiiiii !!!
Tabii ded evi albümleri karıştırmadan olmaz :) Hatta bir kaç çocukluk fotografımı size göstermek için fotografladım . Buyrun küçük nimo :)
Şimdilik bu kadar ama döneceğim :)
Herkese sevgiler :)))