Havaların hafif hafif soğumaya başladığı bu dönemlerde, en sevdiğim yazlık parçaları ( çantamda bir hırka olması koşuluyla ) daha çok giyer oldum... Bu elbisemi gardrobumun enn listesine koyabilirim sebebi ise ise fiyatın hem çok makul olup hemde yaklaşık 3 senedir hiç bozulmadan benimle olması...
Ve en sevdiğim renklerden olması ...


Maxi elbiselerin en trend günlerini yaşadığı zamanlar aldığım fakat ilk sene ( ki o dönem ameliyatlarım üst üste olmuştu ) çokta fazla giyemediğim bir parça o ... Hani başta belirttim ya fiyatı çok makul diye , 10 tl gibi hatta 8 miydi , komik bir rakama satın almıştım...



Kesimi deniz kızı elbiselerini benziyor.. Gerçi eğer bu elbise tam benim bedenime göre olsaydı şayet tam olarak nu formda olacakmış... Kendi bedenimden 2 beden daha büyük aldım çünkü sırf büyük beden satıyorlardı... Altta sonradan eklenen parça üste göre daha geniş ...Elbise tek renk, dümdüz idi ben yaka kısmına tomurcuk pamuk şeritler ve fiyonkla içine beyaz rengi katarak biraz daha hareket vermek istedim :)

Sonuç olarak bu elbisemi her şeyiyle çok seviyorum, bir dönem daha ayrılık bekliyor bizi :) En büyük hayalim hamile iken de giymek, bir gün nasip olursa o halimi de paylaşacağım sizlerle  o zaman tüm boşluklar kapanacak ;)


SEVGİLER :)

Haftanın son iş günlerinden cuma'dan herkese merhaba :)


Şüphesiz ki işe sürüne sürüne giden dostlar çokça :) Ama hafta bitti, şükür :)

Günün ojesinde sonbaharın yaklaştığını hissettiğim için tercihim '' Gabrini Diamond D 66 '' oldu..


 Hem bu sebeble sizlere sonbaharın oje trend renklerinden bahsedeyim... Tarçın, sütlü kahve, koyu yeşil, flu pembeler, koyu kırmızılar sonbahar ile aramıza katılan renkler... Zaten insan hava kapandıkça öyle neon renklere yönelemiyor... Lakin kış oje trendleri sonbahara göre yine biraz daha canlı, özellikle yılbaşı ve sevgililer gününü iple çekiyorum :)


Gabrini Diamond seri adından anlaşılacağı üzre içinde bol ışıltı barından bir seri... serinin hemen hemen bütün renkleri ise sonbahar için yapılmış sanki ... Fakat içlerinde bazıları var ki , misal D 66 hangi mevsimde olduğunu asla unutturmuyor insana...


Ojenin kıvamı yeterli denecek kadar iyi ... 2 kat uyguladım, hemencecik kurudu... Fakat bu hata benden mi kaynaklandı bilemiyorum bir kaç yerde baloncuklar oluşuverdi.. Sildim , sürdüm, sildim, sürdüm derken... Yook !! Olmadı...


Diamond serinin hepsi değil ama bir çok rengi sürerken iyi fakat çıkarması zülüm !Çıkarırken gabrini kimyagerlerini güzel dileklerimle anıyorum, kaç pamuk değiştirdim anlatamam ! Tabii bu tarz içinde bol sim, cam kırığı vs barındıran tüm ojelerin ortak zülmü zor çıkması... Yinede bile bile lades diyorum her seferinde, altına baz sürseniz bile , ne çare....


Bir gün bol ışıltılı olan fakat tırnaktan ''hooopp!!'' diye ayrılan ojeler olacak biliyorum :)



Renkli Günler ....





OXXO...

Saçlarımı merak eden var mıı ?




Biliyorsunuzz bunalım modundan yeni yeni sıyrılıyorum :/

Kadınlar psikolojileri azıcık bozulmaya görsün soluğu kuaförlerde alır derler ya hani, yaklaşık 5 senedir sanırım hiç bu kadar kötü olmamıştım :D Bu süre zarfından sonra ilk kez bir parça değişiklik istedi canım...
Bana gelen yorumlardan biri '' demek ki bunaım çok şiddetli değil, ufak bir parçayla atlatmışsın! Ben de dedim nimo o güzelim saçları kestirecek ! ''
:D

Gerçi tam istediğim oranda olmadı , ben daha çok beyaz/platin olmalı diyordum fakat saçlarım senelerdir mavi/siyah olduğundan ancak bu kadar açıldı ...
Ne kadar sürer bu birliktelik kestiremesemde , bir süre aynaya baktığımda bir parçada olsa farklı birşey görmek iyi geldi :)

Zaman zaman hepimiz bir olumsuz yaşıyor, kendi iç dünyamıza gömülüyoruz....

Aslında bize biçilen ömrün süresini de bilmeden, kini, hırsı, istemeden veya isteyerek birilerini kırarak tüketiyoruz bu süreyi ....

Bugün ne kadar sağlıklı olduğumu düşünerek uyandım...
Geçen sene 3 ay ara ile geçirdiğim iki büyük ve stresli ameliyatlarımı, hastahanelerde geçirdiğim günlerimi hatırladım.. Çok şükür iyiyim ve bunun şükretmeyi unutuyorum.. Hepimiz gibi ... Ufak bir olumsuzlukta suratımı düşüyorum.. Hepiniz gibi....

Akıl hocalığı değil amacım.. Unuttuğunuz bir çok iyi şeyi, bugün hatırlamanızı istiyorum ! Kim olduğunuz, ne iş yaptığınız, borçlarınız, üst komşunun huysuzluğunu hepsini tek bir hareketle kenara itin bugün ! Mutlaka ''iyi bir şeyler var hayatında '' ....


Hayatınızı başkalarınki ile karşılaştırmayın. Kontrol edemeyeceğiniz olumsuz düşüncelere veya şeylere sahip olmayın.Bunun yerine enerjinizi olumlu şekilde '' şu an '' için harcayın.

Kendinizi fazla abartmayın; sınırlarınızı bilin.. Haa çok da ciddiye almayın çünkü kimse yapmıyor.

Uyanık iken daha fazla hayal kurun.. Hayaller bir insanı ayakta tutan en önemli şeydir. hayalleri olmayan insan penceresiz bir evden farksızdır, karanlıktır.. Gelecek ışığı göremez !

Hayat, birisine kin duyarak zamanı boşa harcamak için çok kısadır. Kimseden nefret etmeyin. Sevmek zorunda olmasanız bile '' nefret '' , '' sevgi '' kadar güçlü bir duygudur... 

Senden başka hiç kimse senin mutluluğundan sorumlu değildir. Kimseden sizi mutlu etmesini beklemeyin, bırakın mutluluk size gelsin... 

Hayatın bir okul olduğunu ve öğrenmek için burada olduğumuzu unutmayın. Problemler, cebir dersi gibi gelip giden,ancak aldığımız derslerin bir ömür boyu devam ettiği eğitim programının bir parçasıdır... En fazla iki gün kapatın kendizi, bu sürede yaşanılan herşeyi ders olarak, not defterinize not edin....

Her tartışmayı kazanmak durumunda değilsiniz. Aksine aynı fikirde olmamak için anlaşın....


HAYAT HEPİMİZİN YAKASINDAN TUTUP ŞÖYLE BİR SALLAYACAK ELBET !!!


Babadan zengin doğmuyor herkes, bunu kabul edin .... Geçmişi kabul etmediğiniz bir hayatta şimdiki zamanla dost olmayız !




BUGÜN , DÜN YAŞADIĞIM TÜM OLUMSUZLUKLARA RAĞMEN GÜLÜYOR VE ŞÜKREDİYORUM !!!


Hiç sebebim olmasa bile... Sebebin olmasa bile ....


Dünya dualarla dönüyor....

Haftanın son günlerine yaklaştıkça hepiniz gevşiyor , cuma yada cumartesi halayları çekiliyor değil mi ? Perşembeler cumayı, cumalar ise cumartesiyi çağırdığından güzel :) Kulakları çınlasın iş yerinde Münevver Teyzem '' Çarşamba oldu mu hafta biter '' derdi :)

Bu günün ojesi çok sevdiklerimden '' Avon Peppermint Leaf ''....


Sevgili Deryacığım bana tırnak fimolarından hediye göndermişti, kirazlı olanı hemen kondurdum bir tırnağımın üzerine :)


Avon ürünleri çok sevmiyorum, genel olarakta pek kullanmıyorum desem yeri ... Fakat ojelerine hayranım... Çünkü çoğu oje kremsi yapıda evet ama Avonun ojeleri tam kıvamında... Fırçaya alınan miktar her daim yeterli, akışkan değil ... Hemen kuruyorlar ve ne tam mat nede parlaklar ...



Nane yeşili oje arayan dostlar için hala satışta var mı bilmiyorum... Ama kesinilikle beklentileri fazlasıyla karşılayacak bir oje, öyle ki geçen sene bu zamanlar aldığım ojemde hiç bozulma yok.. İlk gün ki gibi taze :) hemen bir Avon danışmanı buluna ve '' Peppermint Leaf '' sorula ;)


Renkli Günler .....





OXXO .....

Hep bloglarda görüyoruz ya ( benim ki de dahil ) ''bugün ne giydim '' ''günün kombini'' vs... Benim ki farklı olacak bu defa ''dun ne giydim '' :)

Yazın yavaş yavaş bizlerden uzaklaştığı son günlerde artık minik eteklerime veda ediyorum diye onları daha çok kullanıyorum... bir kaç aya kalmaz pantolonlarıma geri dönüş yaparım :)


Bebe yaka her mevsim vazgeçilmezlerimin arasında... Bu nedenle kendime bir bluz yapıyorsam muhakkak bebe yaka tercihim oluyor .. Bu kumaştan ''Summer Block '' kolleksiyonumda maxi etek yaptım BURADAN bakabilirsiniz :)


Etek olarak ekose tercih ettim çünkü puanlı birşey giydiğimde desensizlik yerine ekose kullanmayı seviyorum . şükür yüzüm gülüyor . Bir kaç gün sonunda daha iyi olacağım garantidir :)

 Bebe yakanın yanı sıra bluzde bağlayarak fiyonk yaparım diye düşünüp eklediğim bu detay hiç fiyonk olamadı desek yeridir.. Görenler '' aa kravat formu mu verdin ? '' diye yorumludıkça daha çok seviyorum bu şekilde kullanmayı :) Bu arada su saç bakımı ile ilgili bir post sözü veriyor, hep unutyorum .. İlerleyen günler için bekleyin bir çoğu hazır taslaklarda bekliyor ;)

Can sıkıcı geçen günlerimin ardından herkese merhaba... Bir önceki postum ne kadar içten bir kırgınlığn eseri olmuş olsada geri dönüşleri beni yeni baştan tamir etti ... Bu kadar sevildiğimi, etrafıma bu kadar güven verdiğimi bilmiyordum.. İnanılmazlar mesajlar, hiç tanımadığım insanlardan gelen öğretici hayat hikayeleri, telefonlar,yorumlar... Bir yerlerde benim düşüncelerimin ne kadar doğru olduğunu gösterdi bana... Yanımda olan, başımı okşayan, yorumları ve mailleriyle en hassas dönemimde beni mutluluktan göz yaşlarına boğan herkese binlerce teşekkürler... Beni , sadece ben olduğum, yaptığım işler için seven ne çok insan varmış... Dedim ya hani ben biliyorum kimse beni ne Channel çantam nede Nine west ayakkabım olduğu için sevmedi, ben bu küçük şehirde attığım büyük adımlar ve yaptığım işlerle anıldım, sevildim diye... Gerçekten ötesi yok..Beni yıkmaya, yok etmeye çalışanların amaçlarını , hayallerini elbette gerçeğe dönüştürmeye niyetim yok... Zaten kızgın da değilim, insanların bu kadar değişebildiğine inanmıyor ve kırılıyordum :/

İyi ki varsınız...

ee o zaman günlerdir ihmal ettiğimiz ''Günün Ojesi'ne dönelim :)

Pastelin renk paletleri , kıvamlarını oldum olası severim... Bir dönem yana yakıla aradığım sonrasında çokça kullandığım fakat bir tülü ''Günün Ojesi'ne konuk edemediğim ''PASTEL 72 '' de sıra :)



Ben ojelerimi kıyafetlerimde hemen hemen hiç aynı tonlarda kullanmam... Ojelerim benim aksesuarlarımdır..  Bu nedenle hemen her kıyafetimle kullandığım en büyük kurtarıcılarımdan biri Pastel 72 ..... Üretim kalkacağına dair duyumlar aldım, umarım doğru değil bir şehir efsanesidir çünkü o benim en sevdiklerimden :)
Bir gün boyunca bu şekilde kullandıktan sonra , canım sıkkın olunca ne yapsam ne sürsem diye düşünürken Pastel 72 yi alt baz olarak kullanıp, üzerine Gabrini Summer Edition serinin M112 ile bir manikür yaparken buldum kendimi :)




Kafamda çok yerinde olmadığından haliyle pek özenli bir manikür olmadı ... Kendi akıl sağlığım gibi pek yamuk yumuk oldu... Sonrasında çok bekleyemediğim için uyuyunca üzerinde hafif hafif yastık izleri var ... Fikir olabilir diye paylaşıyorum bunu, bir sonrakine daha özenli ve düzgün hali için söz vererek tabii ki :)


Renkli Günler ....


OXXO....

Bu yazı nicedir kendi iç sesimim benim yaptığı bir diyologtur aslında....

Çok uzun olacak yada olmayacak , bilmiyorum... Fotoğraf yok, anı yok; moda yok .... !! Sadece İNSANLIK nedir konulu bir yazı ne kadar ilginizi çeker onu da bilmiyorum... Okunsun diye değil, içimde büyüyen nefreti, iç sesimden uzaklaştırmaya yarar belki diye yazıyorum!i$in kotusu kizginlik degil hissettigim b Bu yaziyi  hayal kirikligi ve gozya$larimi cesurca akitarak yaziyorum !

Blogger dünyasına yeni adım atanlardan mesaj mail çokça alıyorum.. Her seferinde okuyup, '' hadi bakalım , hayırlısı '' diyorum çünkü; bu dünya berbat bi yer ! Haaa , sadece blog dünyası mı berbat, tabii ki değil !
İnsan bir hevesle atıldığı bu dünyanın içine kumanda panelini elinde kahvesiyle , her posta yorum bırakarak, neşeyle yazılar hazırlayıp , heyecanla paneline girip ''yorum var mı acaba'' diye heyecanla açarak başlıyor ...

Lakin işin içine hırs, para ve başarı girince alt üst oluyor ! Herkes mi böyle , tabii ki değil.. Bu dünyada ''iyi ki varlar '' dediğim, önceki '' iyi ki varlar'' dediklerimi hatırlayınca, aslında demeye korktuğum bir kaç insan var ...

Ben bu sürece gelebilmek için bazılarına göre biraz, az biraz daha zorlandım.. Çünkü '' Manisa '' gibi ufak bir şehirde ''blog mu? o ne '' diyen insanların ortasında, aradığını hiç bir zaman bulamayan ben bi anda ''Nimo'ya '' dönüştü... Kimsenin hikayesi kolay değil muhakkak ama kimisi de şanslı doğar.. Hiç bir zaman channel çantam, Nine West ayakkabım, bir dolap dolusu kıyafetim olduğu için sevilmedim ...

Önceden sana yorum yazan blog dostların bir anda ortadan kaybolabilir... Yada piyasaya yeni girdiklerinde '' şunu nasıl yapalım '' '' aaa buaraya ürün versem mi'' gibi fikir alışverişinde bulunan, seni yerlere göklere koyamayan bloggerlar bir anda, kendilerine başka çevreler edinince cuvaldızı kendinden önce sana batırabilir !!! Yada işin içine hırs, para girince birden patlamaya hazır bir mayın gibi, açığını yakalmaya çalışan avını sinsice takip eden bir aslan gibi olabilirler !!!


Bana ulaşan herkes iyi bilir, bir kere kimseyi geri çevirmişliğim yoktur... Yardım, öneri isteyen insanlara malzemelerimi aldığım yere kadar söylerim, gocunmam !! Kaç kişiye oturup , blog açmışlığım var ! Çünkü canım ablam Sesiber ' den öğrendiğim en güzel şey ile çok iyi bilirim ki '' herkesin ekmeği ayrıdır... ''


İddia ediyorum şu yaşadığım şehirde yaşayıp benim kadar ilerleyebilecek insan bir elin parmağını geçmez !!! Bu zamana kadar en dibe vurduğumda, ayağa kalkışım hep içimdeki '' iyi şeyler olacak '' inancıdır !


Şimdi ne durumdayım, hemen anlatayım sizlere... Bir kaç blogger/tasarımcı arkadaş butiklere ürün vermemi engellemiş ! Peki '' neden ? '' Bir insanın ekmeği ile oynayan bir grup ne kadar ayakta kalabilir sorarım size! Yada bu hırs insanı gün geçtikçe tüketmez mi? Ben blog ortağım beni yarı yolda bırakıp, sessiz sedasız gittiğinde ( ki kendisi de tasarımcıdır ) asla bunu yapmadım ! Kinse kin, en baba kin bende idi o dönemler !!! Ona yaptığım koleyeyi küpeye dönüştürüp sattı, ses bile çıkarmadım ! Ben nasıl ortak çalıştığımız butiğe gidip '' şundan ürün alma '' derim yada bunu yaptıktan sonra nasıl uyurum !!!


Ama diyorum ya herkes böyle değil elbet...


Bu yazıyı , bu dünyaya adım atmak isteyen yada yeni adım atmış arkadaşlar okuyorsa kulaklarına küpe olsun... Ziraa canım çok yandığı bir gün sevgili Tuğba Tunçkaya dedi ki '' İnsanlara neden bu kadar iyi davranıyorsun ki , bırak onlar sana iyilik yapsın !! ''   Benim en büyük hatam herkese '' aman iyi olsun, aman şu da tanınsın, aman yardımım dokunuyorsa ne ala '' demem oldu, şimdi biliyorum !!!


Arkasından konuştuğu insanın yüzüne gülen, hırsına kapılıp giden, hiç korkmadan dinlemeden insanları yeren bir çok kişi tanıdım !!!


Ben her zaman ustaların elini öpmeyi bildim .... Bana bunu öğretti ailem ! Çocukluğumu kreşlerde geçirmiş biri olarak paylaşmayı da çok iyi bildim.. Ama bu dünyada öyle dönmüyormuş maalesef.. Herşey al gülüm ver gülümmüş , ne acı !!!


En büyük kırıklıklarım hep bu sebebten gelir başıma, ben herkesi kendim gibi bilir yaklaşırım...İçlerinde saklıymış amansız kini, para olmuş hepsinin dini !!! ben yükseldikçe parmaklarını gözüme sokmaktan hiç çekinmediler, yoluma taş koydular... Bütün bunların hepsi anlık hevesler işte, şükür yiyecek ekmeğim, ailem var...


İNSAN MI SAHTE PARA YAPAR YOKSA PARA MI İNSANI BU KADAR SAHTE ???
insanların yaptığı sahte paralar kadar , paranın da yaptığı sahte insanlar varmış demek ki bunu öğrenmiş oldum !! Olsun ... Hayatta herşey tecrübe ile sabit! Nasihat kesmiyor kimseyi ...

Çarşamba gününden beri yokum sebebini biliyorsunuz.. Ama kaçıranlar için tekrarlamakta yarar var , can dostum, sizlerin EBA DESİGN olarak tanıdığı Esramın düğünü için İstanbuldaydım ...

Gelemeyenler, meraktan çatlayanlar için düğün gecesi twitter hesabımda fotoğraflar paylaştım... öyle heyecanlı bir gece idi ki, hem telefondan , hem makinamdan fotoğraf çekip bir yandan inanılmaz duygusal biri olduğum için gözyaşlarımdan önümü göremeden geçti bitti.. Öyle ki doğru dürüst bir fotoğrafıım bile yok...

Canım esram ile dostluğumuz öyle uzuuun zamanlara dayanmıyor belki ama insanın 10 senelik dostlarına bedel olduğu tartışılmaz...
Fotoğraflarla Burak ve esranın bu güzel gününün hikayesini yazdım... Yıllarca okumaktan sıkılmasınlar diye içine uzun uzun yolları ekledim :)

Hep beraber bakalım o halde :)






















Birazda Nimo halleri görelim mi ? :)


Baştada söylediğim gibi doğru düzgün fotoğrafım yok ama Tuğba Tunçkaya hızır gibi yetişti ve mevcut fotoğrafları çekti :)) Öyle bir koşturmaya, duygu seline daldım ki ...



MUTLU OL CANIM DOSTUM :)

GÜLEN GÜZEL YÜZÜN HİÇ SOLMASIN, MUTLULUĞUN HER GÜN BİR ÖNCEKİNDEN ÇOKLAŞARAK, ARTSIN :)

Hep yanındayım, unutma :)